Dünya Sağlık Organizasyonu’na (WHO) Göre Dünyanın En İyi Sağlık Organizasyonuna Sahip Ülke Kriterleri Nelerdir?



Dünya Sağlık Organizasyonu’na (WHO) Göre Dünyanın En İyi Sağlık Organizasyonuna Sahip Ülke Kriterleri Nelerdir?

Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı dünyanın en iyi sağlık sistemine sahip ülkeler listesinde Malta 5. sırada, İspanya 7. sırada, Portekiz 12. sırada, İngiltere 18. sırada, Kıbrıs 24. sırada, Kanada 30. sırada, Dominika 35. sırada, Amerika Birleşik Devletleri 37.sırada yer alarak 100 ülkeden oluşan sıralamanın ilk %50’lik dilimine girmeyi başarmıştır. Türkiye ise bu listede 70 sırada bulunmaktadır.

Peki Dünya Sağlık Örgütü’nün bu listeyi oluştururken göz önüne aldığı değerlendirme kriterleri nelerdir?

Sağlık sektöründe finansın dağıtımı, sağlık sektöründe duyarlılık, sağlık hizmetinin tüm topluma eşit dağıtılması, toplumun genel sağlık seviyesi ve mali katkıların âdilliği’dir.

Bu kriterlere göre;

Ülkelerin sağlık sistemlerine toplumun her bir üyesinin kişisel gelirinden yaptığı katkı adil düzeyde olmalıdır bu katkının yüksek veya çok düşük olması durumunda sistem aksaklıklara uğramaktadır. Bu oran, her ülkenin yıllık kişi başına düşen minimum geliri oranında belirlenmelidir.

Toplumun genel sağlık düzeyinin homojen düzeyde iyi olması ülkenin sağlık sisteminin optimum düzeyde işleyen ve toplumsal sağlığa yarar sağlayan bir nitelikte olduğunun göstergesidir.

Sağlık hizmetlerinin ülke yönetiminin uyguladığı politika ve uygulamalar doğrultusunda toplumun tüm kesimlerine eşit olarak dağıtılması, o ülkenin sağlık siteminin gelişmişlik düzeyi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sağlık hizmetlerinin toplumun tüm kesimine eşit oranda ulaşmasını sağlayan ülkeler, sağlık sistemi değerlendirilmelerinde üst sıralarda yer almaktadır.

Sağlık sektöründe duyarlılık kriteri iki açıdan ele alınmaktadır. İlk açı sağlık sisteminin toplumun üyelerine karşı eşit ve maddiyata dayanmayan bir duyarlılığa ve dolayısıyla ihtiyacı gidermeye odaklı yanıtlamaya sahip olması gerektiğidir. Örneğin devlet tarafından vatandaşlarına ücretsiz sağlık hizmeti sunmayan ülkelerin sağlık sistemlerinin bu tipte bir duyarlılık kriterine uygun olmadığını söyleyebiliriz.

Duyarlılık kriterinin ikinci tipi ise hasta rızasını, hasta bilgilendirilmesini ve genel hasta refahını önemsemeyi ele almaktadır. Bu açıdan hastaları tıbbi müdahalelerin başarılı olması kadar psikolojik ihtiyaçlar açısından da memnun etmeye önem veren sağlık sistemleri, ülkelerinin Dünya Sağlık Örgütü’nün listelerinde ön sıralara taşımaktadır.

Son olarak finansın dağılım kriteri, sağlık sistemlerinin ülkeler tarafından nasıl finanse edildiğini inceleyen bir kriterdir. Ülkeler sağlık sistemlerinin yükünü toplumun kişisel gelirine göz dikerek mi yoksa çeşitli vakıflar ve destek mekanizmaları aracılığıyla daha farklı finansal yöntemlerle mi realize ettikleri bu kriter açısından oldukça önemlidir. Kısacası ülkelerin finansal kaynakları, sağlık sektörü açısından ne kadar vicdanlı kullandıkları ve hem sektörü hem de toplumu ne oranda rahatlattıkları bu kriterde değerlendirilmektedir.

Bu rapor sonucunda Dünya Sağlık Örgütü, yıllık kişi başına en az 60 dolar sağlık harcaması desteği vermeyen ülkelerin vatandaşlarının büyük bir bölümünün sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyması halinde bile ulaşamadığını ifade etmiştir.